11 Ağustos 2013 Pazar

BİZ BURADA DEVRİM YAPIYORUZ SİNYORİTA



BİZ BURADA DEVRİM YAPIYORUZ SİNYORİTA

Yazarı: Ece Temelkuran

Yayınevi: Everest Yayınları

Basım Yılı: 1. Baskı - 2006 , Cep Boy 1.Basım - Haziran 2013

Sayfa Sayısı: 261


Venezüella deyince aklıma bir Hugo Chavez, bir de güzellik yarışmalarında birincilikleri olan bir ülke geliyordu.

Ece Temelkuran, bu algıyı değiştirip Venezüella'yı bambaşka bir boyutuyla anlatmış bu kitapta.

Orada gördüklerini, izlenimlerini yazmış. Ancak bunu turistik bir gezi kitabı sanmak müthiş yanlış olur. Bir devrime ait tespitler var bu kitapta. 

Venezüella, zengin ve fakir arasındaki uçurumun en yüksek olduğu ülkelerden biri. Yoksul ve zengin arasındaki sınır o kadar keskin ki burada yaşayan bir zengin, hayatında hiç fakir bir Venezüella'lı ile karşılaşmadan yaşayabilirmiş.

Kitapta anlatılan devrime dair gözlemler, her ne kadar devrim demek pek kolay olmasa da, bizdeki Gezi Parkı ve beraberindeki olayları andırıyor. Medyanın tutumu mesela. 

"Chavez taraftarları ve muhalifler şehrin merkezinde birbirine girer. 10 kişi ölür, 110 kişi yaralanır. Ölenler kimin kurşunuyla ölmüştür? Yaralananlar kimin tabancasıyla vurulmuştur? Şehrin merkezinde, burunlarının dibinde şehir yerle bir olurken tek bir haber geçmeyen televizyonların olaylara ilişkin söyledikleri tek şey Chavez taraftarlarının 10 kişiyi şehir merkezinde katlettiği olur."

Tanıdık geldi değil mi? Oradaki medya iktidar karşıtı yalnız. Bu açıdan farklı ama medya tek sesliliği açısından aynı.

Ece Temelkuran, Venezüella'da;

"Bir halkın televizyonlar ve gazeteler tarafından nasıl düpedüz aldatıldığını, özel sermayenin elindeki medyanın bir halkın kaderini o halkın aleyhine değiştirmek için neler yapabileceğini, ne kadar ileri gidebileceğini göreceğiz" diyor.

Bu satırları yazdığında yıl 2006. Bu kitabı o zamanlar okusaydım herhalde şaşırırdım. Ancak medyanın aldatıcı ve yanıltıcı haber konusunda ne kadar ileri gidebileceğini 2013 yılı itibariyle ülkemizde gördük. O yüzden artık buna şaşırmıyor, "Ne var ki bunda?" diyebiliyoruz.

Venezüella deyip de Hugo Chavez'i anmadan olmaz. 

ABD'ye kafa tutan Hugo Chavez'in ülkeye yaptıkları, bu yaptıklarının halkı tarafından nasıl değerlendirildiği her kesimin sesi dinlenerek kitaplaştırılmış.

Bir yanda Chavez'i kahraman olarak görenler var, beri yanda onun bir diktatör olduğunu düşünenler.

Kahraman olarak görenler, genellikle Venezüella'nın yoksul kesimi. Bugüne kadar hiçe sayıldıklarını düşünen bu kesim, Chavez ile birlikte ciddiye alındıklarını hissetmişler. Mahallelerine gelen kurslar, okullar, iş imkanları sayesinde kendilerine güven duymaya başlamışlar.

Diktatör olduğunu düşünenlerse Chavez'in kimseye sormadan, kimseye danışmadan kararlar almasından şikayetçi. Bu şikayetçiler genellikle ülkenin kalburüstü sınıfı. 

Chavez taraftarları Chavez'den bahsederken illa ki "Başkan Chavez" diyorlar. 

"...ben kaç kere 'Chavez' diyorsam o da o kadar kez 'Başkan Chavez' diye tekrar ediyor, üzerine basa basa. Liderine tapan bir adamın iktidara biat etme gösterisi değil bu. Yoksulları savunan 'Başkan Chavez'in ülkenin zenginleri, uluslararası finans kuruluşları ve ABD tarafından hala meşru sayılmaması Chavez'in şahsında devrimi savunanların içerlemesine neden oluyor. Siz sadece 'Chavez' dediğinizde bu, sizin yaşanan devrime karşı olduğunuz, devrimin meşruiyetini tanımadığınız anlamına geliyor. Bu gayrimeşruluk şüphesine onlar her seferinde Chavez'in başkan olduğunu tekrar ederek cevap vermeye çalışıyor. "

Yani kullandığınız veya kullanmadığınız bir kelime sizin tarafınızı belli ediyor.

Chavez, basın tarafından "otobüs şoförü" diye aşağılanıyor. Ne demek bu otobüs şoförü?

Chavez'in protokole aykırı tavırları, diplomasiden uzak, kendi tarzında yürüttüğü sarmaş dolaş halleri nedeniyle üst sınıfın yönlendirdiği özel basın onu böyle küçümsüyor.

Bu da tanıdık bize. Bizim de başbakanımız mahalle kabadayısı, kahvehane adamı gibi konuşuyor. Onu küçümsemek tabi ne haddimize, insanın gözünden kan alırlar burada başbakanı küçümsersen. En fazla "Kasımpaşalı" dersin.

Herkes kendisi gibi olanı seviyor işte. Türkiye'de de öyle, Venezüella'da da.

Venezüella'lı bir gazetecinin dediği gibi" Chavez taraftarlarının çoğu eğitimsiz insanlar ve onlar toplumun çoğunu oluşturuyorlar. Chavez de onlara benziyor."

Yine bizim topraklara gelelim.

Enerji Bakanı Taner Yıldız ne demişti: "Eğitim seviyesi arttıkça AKP oyları düşüyor.


Hugo Chavez 5 Mart 2013'te öldü. Ülkedeki son durum nedir, devrim ne durumdadır, Ece Temelkuran bunun için bir daha Venezüella'ya gitse yeridir. Hem bu defa bizde de benzer değişimler ve dönüşümler olduğu için daha farklı bir gözle bakma imkanı bulacaktır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder