22 Mart 2014 Cumartesi

ZULMÜN ARTSIN



ZULMÜN ARTSIN

Yazarı: Yaşar Kemal

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları

Basım Yılı: 1. Baskı - 1995 - Can Yayınları
YKY'de 1. Baskı - Ocak 2004
4. Baskı - Kasım 2012

Sayfa Sayısı: 279


"Zulmün artsın ki tez zeval bulasın."

Anadolu'da zalimler için kullanılan bir laf.

Yaşar Kemal de özgür düşünceye, farklı fikirlere, yazıya, sanata, insana, ormana, doğaya... zalim davrananlardan yakınıyor kitapta.

1950'lerin sonndan 1990'ların ortalarına kadar çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış yazıları, yaptığı konuşmaları ve kendisi ile yapılan röportajlardan, çeşitli sanatçılar hakkında kaleme aldıklarından oluşuyor kitap.


Onyıllardır hala aynı dertlerden yakınıyor olmak çok yorucu.


"Seçimlerde milletvekili adaylarını dinleyenler var mı? Onların konuşmalarını dinleyenler kusar"
Yıl: 1962 (sf 13)




"İçmek, güzel yemekler yemek, derin uykular uyumak, güzel düşler görmek, ne bileyim iyi şeyler yapmak, bu çağda, bu korkunç yoksulluğun kıyıcığında gerçekten vicdan olan bir vicdanın harcı olmamalı."
sf 14



"Bizim memleketimizde sizin gibiler var diye ben yirminci yüzyıldan utanıyorum."
sf 15

"İnsan deli olacak. Şu bazı insanlara bakıyor, bakıyor da gözünüz kör, kulağınız sağır mı, diye bağırası geliyor."
sf 21




"Bu tembelliğin, varsa, sebebini bize bilim adamları niçin söylemiyorlar? Besin yetersizliğinden mi, kötü bir gelenekten mi, toprağın yetersizliğinden mi?"
sf 35

"Hitler'e karşı en büyük savaşı Alman ulusunu verdi. Hitler ortadan kalktığından bu yana Hitler'in alçaklıklarının, zulümlerinin, kötülüklerinin üstüne Alman ulusu yürüdü.
Eğer uluslar ayakta kalacaklarsa Almanların yaptıklarını yapmak zorundadırlar. Kendi kötülüklerinin üstüne bütün insanlıktan önce yürümek zorundadırlar."
sf 48


On yıllar sonra da hala böyle dertlerimiz olmasın artık lütfen. 


"İnsanlar Allah'a inanmazlarsa, onları kötülük yapmaktan insanlık duyguları alıkoyar. Ya insanlık duyguları da iflas etmişse..."
sf 139

Bir de özel olarak şu kısmı sevdim.

Yaşar Kemal, çok sevdiği bir şeyi anlatmak/yazmak ile ilgili demiş ki:

"Çok sevdiğim bir şeyi anlatamadım mıydı, yandım. Kemiklerim ağrır. Bütün bedenimde önüne geçilmez bir ağrı. Zamanla bu acı geçer, ama içimde bir boşluk kalır."
sf 121
Aynı ben.

Bir de erken bir tespiti var Yaşar Kemal'in:

"İstanbul artık bir beton çölüdür."
Yıl:1978
sf 139

1978'de beton çölü ise şimdiki manzara için nasıl bir tabir kullanmak lazım bilemedim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder