20 Ağustos 2016 Cumartesi

YABAN MUZU


YABAN MUZU

(Banana Brava)

Jose Mauro de Vasconcelos

1969

Can Sanat Yayınları

8. Basım - Haziran 2015

Çeviri: Aydın Emeç

165 sayfa


Şeker Portakalı ve devamı olan Güneşi Uyandıralım'dan bildiğimiz yazarın ilk kitabıymış bu. 22 yaşındayken yazmış.

Güzel bir hikaye.

Etkileyici bir sonu var. Sonunu da yazacağım. 

*

Gregorao güçlü, çalışkan ve kavgacı bir adam. 

Onun arkasını Yavru dediği ve oğlu gibi sevdiği Joel topluyor.

Grego bir akşam yine bir bar kavgası sonucu hapse girdiğinde Joel onun kefaleti için gerekli parayı veriyor ama o hapisten çıkmadan şehri terk ediyor.

Hem Grego'dan uzaklaşmak hem de daha çok para kazanacağı başka bir yere gitmek için.

Bir de Grego'nun takıldığı kızla Joel de yatıyor. Bunu Grego'ya da söylüyor. Ama Grego oğlu gibi sevdiği için Joel'e kızmıyor. Fakat Joel yine de kendini kötü hissediyor bu yüzden.

*

Joel, Banana Brava denilen elmas madeninde çalışabileceğini öğrenip oraya doğru yola koyuluyor. 

Yolculuk esnasında edindiği birkaç arkadaşla birlikte zorlu bir ormandan geçmeleri gerekiyor.

Ama Joel kayboluyor. Beraber yola çıktığı adamların hiçbiri de onun için geri dönmüyor. Yanında yemek, su, silah ve para yok. Yani bu düpedüz Joel'i ölüme terk etmek.

Günlerce aç, susuz, perişan bir halde yol alıyor Joel. Artık ölmek üzereyken civardaki bir köylü tarafından kurtarılıyor.

Kendine geldiğinde kendisini ormandan ölüme terk eden o adamlardan intikam almaya karar veriyor.

Onların çalıştığı yere gidip Yüzbaşı'ya bu adamların kendisini soyduğunu ve ormanda yalnız bıraktıklarını anlatıyor.

Yüzbaşı adamların parasını alıp Joel'e veriyor. Ve adamları feci şekilde dövdürüyor.

*

Joel, bu adamların bir gün kendisinden intikam alacaklarını bildiği için temkinli yaşamaya başlıyor. 

Bu dönemde eski dostu Grego geliyor tesadüfen. Her yerde Joel'i aramış, nihayet kavuşuyorlar ve bir daha asla ayrılmamaya söz veriyorlar.

Adamlar bir akşam Joel'i kuytuda kıstırıyorlar. Grego gelip Joel'i kurtarıyor ama bu arada adamları da öldürüyor.

İkisi kaçmaya başlıyorlar. Polisler peşlerinde.

Zorlu ormandan geçiyorlar.

Pirana dolu nehiri geçmeleri lazım. Tek kayık nehirin karşısında. Joel, ayağından yaralandığı için yürümekte zorlanıyor. Grego, yüzerek nehrin karşısına geçip kayığı alıyor. Joel'i kayığa bindiriyor. Ancak bu arada piranaların saldırısına uğramış oluyor. Ölüyor.

Joel, bir daha ayrılmamaya söz verdiği dostuna olan sözünü tutuyor. 

Kayık, kan lekeleriyle ve bomboş bulunuyor.

Anlıyoruz ki Joel de piranalı nehire atlamış.

**

İntikam kısmıyla ilgili söyleyeceklerim var.

Açıkçası yolda tanıdığı insanların Joel için yollarından sapmayıp geri dönmemelerine çok şaşırmadım.

Joel'in bu konuda biraz duygusal davrandığını düşünüyorum. Sanki çocukluk arkadaşları onu ölüme terk etti. 

Tamam, her türlü ayıp bir insanın göz göre göre ölmesini izlemek. Ama yeni tanıdığı insanlara da "Gelip beni ormanda aramalıydılar, bulmalıydılar" diye bir sorumluluk yüklemesini safça buluyorum.

Sonra kurtuldu, intikam almaya karar verdi. 

Onu ölüme terk eden adamların, Joel kendilerinden intikam aldı diye kızmalarını da haklı bulmuyorum. Adam günlerce aç susuz kaldı. Siz onu kurtarabilecekken kurtarmadınız. Şimdi de adam bunun intikamını alıyor. Bu açıdan gayet adil.

Sonra bu adamların da bunu intikam meselesi haline getirmelerini manalı bulmadım. İntikam kontenjanı Joel'in öc almasıyla bitti bence. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder