16 Mayıs 2017 Salı

KELİLE VE DİMNE


KELİLE VE DİMNE

(Pança Tantra)

Beydeba

M.Ö.1.yy

İskele Yayıncılık

1. Baskı - 2011

380 sayfa


Öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü içinde öykü... 

Inception bu.

*

Hint filozof Beydeba, dönemin Hint hükümdarı Debşelem'e öğütler içeren bu kitabı hazırlamış.

Kitapta Kelile ve Dimne adında iki çakal var. Ancak onlara gelene kadar bir sürü başka hayvanlı hikaye var. Fabl yani.

*

Hikaye Çin hükümdarı ve veziri arasında başlıyor.

Vezir, adaletli yönetim uygulayanlar olarak Hindistan padişahı Debşelem'i ve filozof Beydeba'yı örnek veriyor. Çin hükümdarı da vezirinden Debşelem ve Beydeba'yı anlatmasını istiyor.

*
Buradan Debşelem'in hikayesine geçiyor kitap.

Debşelem, bir gün rüyasında yola çıkma çağrısı almış. Bir yerde bir hazine varmış, onu bulmalıymış. 

Debşelem rüyasını takip ediyor ve hazineyi buluyor. 

Hazineden eski bir hükümdarın vasiyeti çıkıyor. 

Vasiyette Debşelem'in bir takım öğütler içeren hikayeleri bulmak için Serendip Dağı'na gitmesi gerektiği yazıyor.

Debşelem gidip gitmemeyi vezirlerine soruyor.

Ve sonu gelmez öykü içinde öyküler başlıyor.

*

Öyküde bir öğüt veriliyor. Sonra o öğüdün sahibi diyor ki:"Bunu sana bir hikaye ile anlatayım."

Anlattığı hikayedeki öğüt veren de yine "Bunu sana bir hikaye ile anlatayım." diyor.

O hikayedeki de, onun anlattığındaki de...

Sonuçta kayboluyorsunuz.

Hani bazı filmlerde karakter uykuya dalar, rüyasını izleriz, izlediğimizin karakterin rüyası olduğunu bir süre sonra unuturuz ya. Onun gibi bir şey. Başı kaçabiliyor bu hikayelere dalarken.

*

Neticede hikayelerde dedikoduculara inanmamak, adaletli olmak, aceleci olmamak, görünüşe aldanmamak... gibi tavsiyeler var.

*

Yalnız bu tavsiyelerin anlatıldığı öykülerdeki padişahlar mal. 

Gerçekten.

Sürekli kızgınlıkla yanlış kararlar veriyorlar. Hemen gaza geliyorlar, öfkelerine yeniliyorlar.

Mesela, birinin öldürülmesi emrini veriyor padişah. Öldürüyorlar o kişiyi. Sonra padişah pişman oluyor. "Niye öldürdünüz? Niye dediğimi hemen yaptınız?" diye kızıyor öldürenlere.

Bazen de bazı akıllı vezir ve cellatlar, padişahın sonra pişman olacağını sezip öldürme emrini yerine getirmiyor, kişiyi saklıyorlar, ama padişaha öldürdük diyorlar. Sonra padişah gerçekten de pişman oluyor. Vezir ve/veya cellat "Öldürmemiştik zaten padişahım" diye çıkartıyorlar o kişiyi. Padişah önce seviniyor, sonra kızıyor, "Neden emrimi yerine getirmediniz, beni kandırdınız?" diye.

Böyle manyak padişahlar.

Evlerden ırak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder