21 Aralık 2017 Perşembe

KİTAPÇI MENDEL


KİTAPÇI MENDEL

(Buchmendel)

Stefan Zweig

1929

Almancadan çevirenler: Burhan Arpad - Ahmet Arpad

Yordam Kitap

2. Basım - Ağustos 2010

223 sayfa


Kitapta pek çok hikaye var. Bunlar:

Geçmişe Yolculuk

Kitapçı Mendel

Karlarda

Unutulmayacak Bir İnsan

Yürüyüş

Acaba O Muydu?

Alacakaranlıkta Bir Öykü

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

Bir Yaz Öyküsü

Yalnız İki İnsan


GEÇMİŞE YOLCULUK

İki sevgilinin yıllar sonraki buluşması anlatılıyor.

Ludwig fakir bir genç. Çalışkanlığı sayesinde patronunun dikkatini çekiyor. Patronu ona önemli işler veriyor. Bu arada Ludwig ve patronun karısı yakınlaşıyor. 

Patron, bir gün Ludwig'e yurt dışında bir görev veriyor, Meksika'ya gitmesini istiyor. İki yıl sonra dönecek ancak.

Ludwig gidiyor. İki yıl boyunca hep kadını düşünüyor, mektuplaşıyorlar. Döneceği gün savaş çıkıyor ve dönmesi mümkün olmuyor. Böylece uzun yıllar geçiyor aradan. O arada Ludwig evleniyor, çocuğu oluyor.

Bir gün iş için Almanya'ya gitmesi gerekiyor. O zaman hatırlıyor patronun karısını. 

Almanya'da onunla görüşüyor. Yıllar evvel öpüşmüşler, devamı olmamıştı. Devamını yapmak üzere bir otele gidiyorlar. (Bu arada patron ölmüş artık.)

Yalnız yolda Ludwig, kadının yaşlandığını fark ediyor. Kaldıkları otel odası da pek şık değil. Düşündürüyor bu durum onu. Düşünürken bitiyor zaten hikaye. 


KİTAPÇI MENDEL

Mendel tüm kitapları, yazarları, yayınevlerini aklında tutabilen, kitap arayanlara yardımcı olan bir kitap tutkunu. Para için yapmıyor bunu. Sadece kitapları çok seviyor ve bütün hayatı kitaplar üzerine. Dünya umrunda değil. Öyle ki ülkesi bir savaşın içinde, fakat bundan haberi bile yok. 

Bir gün düşman ülkelerden kitapçılarla yaptığı mektuplaşmalar polisin eline geçince onu tutukluyorlar. Sonra gerçek anlaşılınca serbest kalıyor. 

Mendel, Viyana'da Cafe Gluck'ta oturarak kitaplarını okumuş otuz yıl boyunca. Cafe sahibi de ondan para almamış, yiyecek ve içecek ikram etmiş.

Fakat cafe el değiştirince yeni patron Mendel'i kovmuş.

Mendel bunun üzerine bir daha cafeye gelmemiş.

Epey sonra perişan bir şekilde geldiğinde onu sadece tuvaletçi kadın görmüş. Patron onu kovmasın diye uyarmış. Bu esnada Mendel düşmüş ve ölüyor.

Otuz yıl boyunca şehrin kalabalık mekanlarından birinde oturmuş, insanların kitap arayışlarına hep yardım etmiş bu adamı sonra hatırlayan olmamış.


KARLARDA

Soykırımdan kaçan Yahudilerin karlarda donarak ölmesini anlatan bir kısa hikaye. 


UNUTULMAYACAK BİR İNSAN

Anton, bir mesleği olmayan, ama çağrılan her işi yapan bir insan. Çocuk bakılacaksa Anton bakar, çit onarılacaksa Anton onarır, işe gidemeyen pazarcı kadının yerine Anton gider. Karşılığında ise yalnızca o gününe yetecek para alır, daha fazlası değil. 


YÜRÜYÜŞ

Kurtarıcı Mesih'i görmek üzere Kudüs'e doğru yürümeye başlayan adam, ulaşmasına az kalmışken konakladığı bir evdeki kadınla birlikte olur. Bu onu bir gün geciktirir.

Kadın valinin eşidir. Kadın adama valinin ertesi gün üç kişiyi çarmıha gerdireceğini söylemiştir.

Çarmıha gerilenler arasında kurtarıcı da vardır. Adam bunu bilmemekte, kurtarıcıyı görmek ümidiyle yürümeye devam etmektedir.


ACABA O MUYDU?

Sevinçlerini çok taşkın yaşayan bir adam var. Abartıyor ama huyu bu.

Bir gün bir köpek sahipleniyorlar. Adam bu köpeğe de çok aşırı sevgi gösteriyor. Köpek bu sevgi nedeniyle şımarıyor, yaramazlaşıyor.

Adam karısının hamile olduğunu öğrenince köpeğe olan sevgisi geçiyor ve bu defa karısına aşırı ilgi ve sevgi göstermeye başlıyor.

Köpek kendisine gösterilen ilginin azaldığını görünce öfkeleniyor. Doğan bebeğe saldırmaya kalkıyor. Zor kurtarıyorlar bebeği. Köpeği de başka birine veriyorlar.

Bir gün karı koca ve bebekleri çimlerde otururken bebek arabası nehire düşüyor ve içindeki bebek ölüyor.

Bebek arabasının nasıl nehire düştüğü bir giz olarak kalıyor.

Ancak adamın komşusu ve hizmetçisi köpekten şüpheleniyorlar. Çünkü zaman zaman köpeğin gizlice eski evin bahçesine gelip içeriyi gözetlediğini görmüşlerdi. Ama bunu endişelenmesin diye adama söylememişlerdi. Şimdi de bu cinayeti köpeğin işlediğini düşünüyorlar ama kimseye söyleyemiyorlar.


ALACAKARANLIKTA BİR ÖYKÜ

Genç adam bahçede bir kadın görüyor. Karanlık olduğu için kadının yüzünü göremiyor. Tutkuyla birlikte oluyorlar.

Adam bu kadının kim olduğunu merak ediyor. Evde üç tane kız kuzeni var, onlardan biri olabileceğini düşünüyor. 

Bir gün bahçedeki kadının bilekliğine bir madeni para iliştiriyor.

Ertesi gün kuzeni Margot'un bilekliğinde görüyor o parayı ve bahçedeki kadının o olduğunu düşünüyor.

Fakat Margot onu hep tersliyor.

Meğer bahçedeki kadın diğer kuzeni Elisabeth imiş. Elisabeth kendisi itiraf ediyor bunu. O bilekliklerden ve paradan amcası alıp vermiş hep kuzenlere.

Fakat adam bu arada Margot'a aşık oluyor.

Margot da Elisabeth de başkalarıyla evleniyor. Ama adam hala Margot'u düşünüyor.


BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

Ünlü bir yazardan çocuk doğurmuş kadın, çocuğu ölünce yazara bir mektup yazmış. Yazar kadını hatırlamıyor, çocuğundan da haberi yok.

Bu kadın daha on üç yaşındayken komşusu olan bu yazara aşık olmuş. Adam onu fark etmiyormuş. Kız ailesiyle birlikte oradan taşınmış. Yıllar boyu yazara aşık olmayı sürdürmüş. On sekiz yaşında yazarın karşısına çıkmış. Üç gün boyunca birlikte olmuşlar. Yazar daha sonra bir seyahate çıkmış, döndüğünde kızı aramamış, unutmuş.

Kızın çocuğu olmuş. Yazara söylememiş bunu. Onu zor durumda bırakmak istememiş. Geçimini "kendisini satarak" sağlıyormuş.

Yıllar sonra tekrar yazarın karşısına çıkmış. Yazar onu tanımamış, başka bir kadın gibi yine birlikte olmuşlar. Yazar gitmeden önce kadına para verince kadın çok üzülmüş.

Ardından bu mektubu yazıp yollamış. Bu arada kadının kendisi de ölmüş.


BİR YAZ ÖYKÜSÜ

Yaşlı adam oteldeki genç bir kıza başka birinin ağzından aşk mektubu yazmış. 

Sonra kızcağız, kendisine aşk mektubu yazdığını sanan bir genç adamla karşılaşmış.

Öykünün devamı yok. Çünkü genç kız ve ailesi oteli terk etmiş. 


YALNIZ İKİ İNSAN

Çirkinliği yüzünden herkesin kötü davrandığı Julia, iş çıkışı bir köşede ağlarken aynı iş yerinden bir adam görüyor onu. İkisi de acılı, dertli. Birbirlerine sıkıntılarını anlatıyorlar, kaynaşıyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder